Japon otomobil üreticileri yıllar boyunca her zaman kendi ağırlık sınıflarının üzerinde performans gösteren otomobiller üretmeye çalıştı. VR38DETT ve 4G63T gibi modellerden çok fazla güç ve verimlilik elde etmeyi başardılar ve sadece bu da değil, nadiren bozulmaları ve kurşun geçirmez güvenilirliğe sahip olmaları itibar kazanmalarına sebep oldu bunun yanı sıra, Japon motorspor akımı pek çok tipte yarış arabalarını doğmasına sebep oldu.
Pek çok üreticinin yaptığı gibi Japonlar da yol otomobillerini motor sporları aracılığıyla geliştiriyor. Tüm araştırma ve geliştirmeyi yarış bölümleri yapıyor ve yarışlardan geliştirdikleri teknoloji, üretim modellerine uyarlanıyor. Bununla birlikte, Japonya’dan çıkan en büyük yarış arabalarının bir özetini burada bulabilirsiniz.
Dahiatsu P5:
Daihatsu P-5, 1967 yılında Daihatsu tarafından üretilen bir spor yarış otomobiliydi. P-3’ün bir evrimiydi ve yaklaşık 130-140 PS civarında üretim kapasitesine sahip 1,3 litrelik çift kamlı sıralı dört motora sahipti.
P-5, P-3’ün güncellenmiş bir versiyonuydu, ancak arabanın arkasına takılan daha büyük 1,3 litrelik sıralı dört motora sahipti. Motor üstten çift eksantrik miline ve iki karbüratöre sahipti ve 140 bg’ye (104,4 kW; 141,9 PS) kadar güç üretebiliyordu. Ekim 1967’de 14. Tokyo Otomobil Fuarı’nda Daihatsu P-5X adıyla gösterildi.
1967’de Japonya Grand Prix’sine iki P-5 yarıştı. 1968’de Suzuka 1000 km yarışına girilerek üçüncü oldu. Daha sonra Fuji Yarış Pisti’nde düzenlenen Japonya Grand Prix’sinde tekrar koşuldu; 15 numaralı otomobil kendi sınıfını kazandı ve genel klasmanda onuncu oldu. Toyota, Daihatsu’yu 1969’da satın aldı ancak araba son kez kullanıldı; o yıl Suzuka 1000 km yarışını ikinci sırada tamamladı.
Toyota 2000GT 311S:
Toyota, 2000 GT’nin geliştirme aşamasında motor yarışları dünyasına ilk adımını atmaya karar verdi.
O zamanlar Japonya hâlâ 2. Dünya Savaşı’nın etkilerinden kurtulmaya çalışıyordu. Ülkenin endüstriyel güç merkezleri küresel verimlilik ölçütü olma yolunda ilerlerken, ortalama tüketici için para hâlâ kısıtlıydı.
2000 GT, Ekim 1965’te Tokyo Otomobil Fuarı’nda tanıtıldığında, Japonya’da yalnızca tek bir kalıcı yarış pisti vardı: üç yıl önce açılan Honda’ya ait Suzuka pisti.
Fuji’deki bir pist 1966’da faaliyete geçmişti, ancak ABD ve Avrupa ile karşılaştırıldığında Japonya’da 1980’lerin sonlarına kadar motor sporları tesisleri azdı.
Fuji pistinin açılması, Japon topraklarında düzenlenen büyük motor yarışı etkinliklerinin sayısında belirgin bir artışa yol açtı.
1966’da Fuji, Japonya Grand Prix’sinin üçüncü yarışına (spor otomobiller için 60 turluk bir etkinlik) ev sahipliği yapacaktı. Sekiz hafta sonra, ülkenin ilk dayanıklılık yarışı olacak Suzuka’daki 1000 km’lik yarış takvime eklendi.
1966, Japonya’da motor sporları açısından çığır açıcı bir sezon olmaya hazırlanıyordu ve yerli rakiplerinin çoğu gibi Toyota da bunun bir parçası olmak istiyordu.
1966 aynı zamanda GT yarışlarına yeni kuralların getirileceğinin de müjdecisiydi. Önceki yıllarda FIA’nın Grup 3 Grand Touring düzenlemeleri, on iki aylık bir zaman diliminde bir aracın 100 örneğinin üretilmesini şart koşarken, bu rakam 1966’da 500 adede çıkarıldı.
Karşılaştırıldığında, Grup 4 Spor sınıfının 50 araçlık üretim gereksinimi ve beş litrelik motor limiti vardı.
Bu arada Grup 6, sıfırdan üretilmiş Prototipler içindi ve minimum üretim gereksinimi veya motor boyutunda kısıtlama yoktu.
Henüz üretime geçmediğinden ve bu nedenle homologe edilmediğinden, 2000 GT’nin Prototip sınıfında tamamen yarış için tasarlanmış makinelere karşı rekabet etmek zorunda kalmıştır.
Honda S800 RSC:
Altmışlı yılların başında Honda S serisi, kei arabaları yollara hakim olduğunda ortalama vatandaş için hayranlık uyandırıcıydı. Honda Yarış Servis Merkezini temsil eden “RSC”, daha da fazlasıydı; 10.500 rpm’de iddia edilen 100’den fazla ps için silindir hacmini 873cc’ye çıkardı (karşılaştırma için, stok S800 8.000 rpm’de 70ps yaptı). Motorun ateşli fiyah tükürmesini dinle!
Bu özel S800 RSC, 1968 Suzuka 12 Saat Yarışı’nda GT-1 sınıfını kazanmasıyla, S800 arkadaşlarını ve Toyota Sports 800’lerden oluşan bir orduyu geride bırakmasıyla ünlüdür. Daha da etkileyici bir şekilde, sürücüler Kuniomi Nagamatsu ve Yoshifumi Kikura, Nissan Fairlady Roadster, RT55 Toyota 1600GT, Isuzu Bellett 1600GT ve Prince Skyline 2000GT (bir çift Toyota 7 yarış arabası birinci ve ikinci oldu) gibi çok daha güçlü otomobillerin önünde genel klasmanda üçüncü oldular. ).
Ancak Toyota ile arasındaki 800cc üstünlüğü mücadelesi doruğa ulaşırken, her iki otomobilin de günleri sayılıydı. Japonya’nın otomobil endüstrisi hızla gelişiyordu ve çok daha görkemli spor coupe’ler (2000GT, Cosmo Sport) ortaya çıkıyordu. Yine de S800, Japon otomobil tarihinin kısa bir döneminde bir efsane haline geldi ve otomobil üreticisinin müzesindeki en eski Honda üretim tabanlı yarışçısı olarak kendine bir yer edindi.
Lüks Japon arabaları sayfasına geçmek için TIKLAYINIZ